KONU ANLATIMI TÜRKÇE

SÖZCÜKTE ANLAM

SÖZCÜKTE ANLAM

Sözcükte Anlam konusu hangi sınava girersek girelim karşımıza çıkan bir konudur. Bu yazımızda Sözcükte anlam ile ilgili detaylı konu anlatımını paylaşacağız.Sözcükte Anlam konu anlatımı ile ilgili her yıl KPSS sınavı ve TYT sınavında ortalama olarak 3 soru sorulmaktadır. Dolayısıyla sözcükte anlam konusu oldukça önemli bir konudur. Sözcükte Anlam konusunun daha iyi anlaşılması için çıkmış sorular ve test sorularını da çözmenizi tavsiye ederiz.

Gerçek Anlam 

Sözcüğün söylendiğinde aklımıza gelmesi gereken ilk anlamıdır.Neden gelmesi gereken diyoruz örneğin boğaz sözcüğünde kiminin aklına organ olan boğaz ,kiminin aklına ise geçit olan boğaz gelir.

Aşağıda sözcükler söylendiğinde aklımıza gelmesi gereken anlamlarıyla kullanılmıştır.

Örnekler;

-Güvercinin kanadı kırıldığı için fazla uzaklaşamadı.

Gözündeki yaşı sildi ve devam etti.

-Arabanın kapısı açık kalmış.

Yan Anlam

Sözcüğün gerçek anlamından uzaklaşmadan zamanla kazandığı ikinci anlamıdır.

Örnekler ;

-Uçağın kanadında çift motor vardı.

-Dolabın gözüne bakmalıyım.

-Bu saatte açık market bulmak çok zor.

Mecaz Anlam

Sözcüğün gerçek anlamından kurtulup kazandığı bambaşka bir anlamdır.

Soyut bir anlam ilgisi kazanmıştır.

Örnekler;

Boş konuşup can sıkıyor.

-Ailesinin kanatları altından çıkmıyor.

-Bu konuyu bir daha açmıyoruz.

Terim Anlam

Belirli alanlarda kullanılan özel ve sınırlı sözcüklerdir.Spor,sanat,edebiyat,bilim dalları ile ilgilidir.

Örnekler;

-Defansın müdahalesi ile top kornere çıktı.

-Dişlerine kanal tedavisi yaptırmış.

-Üçgenin iç açılarının toplamı 180 dir.

SÖZCÜKLER ARASI ANLAM İLİŞKİLERİ

1-Eş Anlamlı (anlamdaş) sözcükler

Yazılışları farklı anlamları aynı olan sözcüklerdir.

Örnekler ;

kelime=sözcük

bellek=hafıza

mesaj=ileti

sene=yıl

  • Eş anlamlı kelimeler her zaman birbirinin yerini tutmayabilir.

-”Karadır bu bahtım kara” cümlesindeki kara sözcüğünün yerine siyah getiremeyiz.

  • Anlamdaş sözcüklerin aynı cümlede olması ikilemeler hariç anlatım bozukluğuna yol açar.

-Bu garibanlar yoksul ve fakir.(anlatım bozukluğu)

 

2-Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler

Yazılışları aynı anlamları farklı olan sözcüklerdir.

  • Eş seslilik aranırken Türkçe sözcükler dikkate alınmalıdır.

  • Dilimizde ‘^’ işareti olan sözcüklerde eş seslilik aranmaz.

Örnekler;

yaz (mevsim)–yazmak

yüz (sayı)–yüz (surat)

gül (çiçek)–gülmek

kar (yağış)–karmak

-Bu gömleğin fiyatı en fazla yüz liradır. -Akşam sahile yüzmeye gidiceğiz.

Karşıt (Zıt) Anlamlı Sözcükler 

Anlamca birbirlerinin karşıtı olan sözcüklerdir.

Örnekler;

gülmek x ağlamak

yaşlı x genç

güzel x çirkin

az x çok

uzun x kısa

  • Bazı sözcükler karşıt anlam olmamasına rağmen çağrıştırdıkları anlam bakımıyla zıt anlamlıdır.

  • ”-ma, -me, -maz, -mez, -sız, -siz ekleri ve ”yok” , ”değil” sözcükleri bir kelimeye karşıtlık anlamı değil olumsuz anlamı katar.

Örnekler;

-Beşikten mezara kadar bu ülkenin bağımsızlığı için savaşıyoruz.

Yakın Anlamlı Sözcükler 

Eş anlamlı olmamalarına rağmen anlamca birbirlerinin yerine kullanılabilen sözcüklerdir.

Örnekler;

küsmek–kırılmak utanmak–çekinmek yorgun–bitkin

Genel Anlam- Özel Anlam 

Bir türün tamamını ya birden fazla üyesinin özelliklerini karşılayan anlama genel anlam , o türe özgü tek varlığın özelliklerini karşılayan anlama özel anlam denir.

  • Karşımıza iki tipte soru gelebilir:

Gazete, en önemli yayın organlarından biridir. (genel anlam tüm gazeteleri kastediyor)

-Gazete, cinayet haberine ilk sayfada yer vermiş. (özel anlam sadece bir gazeteyi kastediyor.)

Nitel- Nicel Anlam 

Varlıkların sayılabilen, ölçülebilen anlamlarını karşılayan sözcüklerin anlamına nicel anlam ; sayılamayan ölçülemeyen özelliklerini renk,biçim , durum gibi özelliklerini karşılayan sözcüklerin anlamına ise nitel anlam denir.

Örnekler;

güzel ev, iyi insanlar (nitel anlam)

iki ev, birkaç insan (nicel anlam)

  • Kimi zaman nicel anlamlı sözcük cümlede mecaz anlam kazanarak nitel bir anlam kazanabilir ya da nitel anlamlı bir sözcük nicel anlam kazanabilir.

Örnekler;

-Acun tv kanalından iyi para kazanıyor. (”çok” nicel anlam)

-Bu ağır sözleri kimse kaldıramaz. (”kötü” nitel anlam )

Somut-Soyut Anlam 

Beş duyumuzdan en az birisiyle algılayabildiğimiz varlıklara verilen anlamlara somut anlam, algılayamadığımız varlıklara soyut anlam denir.

Örnekler;

araba, ev , kalem, ses , ışık (somut anlam)

hüzün, cesaret, özgürlük (soyut anlam)

NOT

  • Bir sözcük isimden isim türeten ”lık-lik ” eki ile somuttan soyut,soyuttan somut isim türetebilir.

Örnek; insan-lık, çocuk-luk, (somuttan soyut)

korku-luk, devrim-cilik (soyuttan somut)

  • Bir sözcük anlam değişmesi yoluyla somut anlamdan soyut anlama,soyut anlamdan da somut anlama kayabilir.

Örnek; Bugün hava düne göre daha sıcak. (somut)

Son günlerde havasından geçilmiyor. (soyut)

SÖZCÜĞE MECAZ ANLAM KAZANDIRMA YOLLARI

1-Güzel Adlandırma

Söylendiğinde insanda olumsuz duygular çağrıştıracak sözcükler yerine daha güzellerinin kullanılmasıdır.

Örnekler;

kör – işitme engelli

tuvalet – yüz numara

cin – üç harfliler

verem – ince hastalık

2-Dolaylama

Tek kelimeyle anlatılacak bir durumu birden fazla kelimeyle anlatmaktır.

Örnekler;

kömür – kara elmas

Ankara – başkent

balık – derya kuzusu

turizm – bacasız sanayi

3-Dokundurma (İğneleme)

Bir sözün anlamının tam tersi amaçlanarak kullanılmasıdır. Söz gerçek anlamını düşündürmemelidir.

Örnekler;

Benim çocuk bir zekidir ki her yıl sınıfta kalır.

Araba o kadar büyük ki iki kişi zor sığdık.

NOT!!!

Bir sözcükten hemen sonra ünlem işareti konursa o sözcüğe iğneleme anlamı verilebilir.

Kardeşi o kadar akıllı ! ve güzel ki görenleri büyülüyor.

4-Kinaye (Değinmece)

Bir sözün hem gerçek hemde mecaz anlamında kullanılmasıdır ama asıl kastedilen mecaz anlamıdır.

Müdür koltuğunun sallandığını anlamış.

  • Bazı atasözlerinde de değinmece vardır.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

5-Ad Aktarması (Mecazı Mürsel)

Bir sözcüğün benzetme amacı gütmeden başka bir söz yerine kullanılmasıdır.

ÖRNEK;

Podyumda bütün gözler onu izliyordu.

Sınıf yeni başkanını seçmek için toplandı.

Abim yeşili beklemeden geçince kazayı kıl payı kurtardık.

6-İnsandan Doğaya Aktarım (Kişileştirme)

İnsana özgü özelliklerin insan dışı canlı -cansız varlıklara aktarılmasıdır.

Örnek;

Kuşlar sevinç çığlıkları atıyordu daldan dala konarken.

O koskoca denizin hüznü bizlere de yansımıştı

NOT

  • Her kişileştirme bir benzetmedir.

7-Doğadan İnsana Aktarım 

Doğaya özgü bir durumun insana aktarılmasıdır.

Örnekler;

Kalbimi kırdığının farkında değil.

Ondaki ışığı hemen farkettiler.

8-Doğadan Doğaya Aktarma 

Doğaya özgü bir durumun yine doğadaki başka varlığa aktarılmasıdır.

Örnek;

Gök yırtılıyor ve yağmur damlaları teker teker düşüyordu.

9-Duyular Arası Aktarma

Bir duyuya ait olan özelliğin diğer duyuya aktarılmasıdır.

Örnek;

Yumuşak sesiyle herkesi rahatlattı.

10-Benzetme

Benzetme güçsüz olan varlığı güçlü olana benzetmedir. Güçsüz olanı daha etkili bir hale getirmektir.

  • Benzetmenin 4 unsuru vardır.

1-kendisine benzetilen: özellikçe güçlü olan

2-benzeyen: özellikçe zayıf olan

3-benzetme yönü: hangi yönden benzetme ilişkisi bulunduğu

4-benzetme edatı: gibi, kadar, sanki, güya, -mışçasına …

Örnek;

Cennet kadar güzel memleketim var.

(sırasıyla kendisine benzetilen-benzetme edatı-benzetme yönü-benzeyen)

  • Bir benzetmede benzetmenin tüm unsurları bulunmayabilir.

Örnek;

Kara gözlüm bu diyardan gitme. (B.Y. kara — B.E. gibi söylenmemiş.)

SÖZ ÖBEKLERİ

1-Yansıma Sözcükler 

Doğadaki seslerin taklit edilmesidir.

Örnekler;

-şırıldamak, -gıcırtı, -çatırtı, -miyavlamak, -horlamak, -gürlemek

  • Bir sözcüğün yansıma olması için işitme duyumuzla algılanabilir olması gerekir.”Pırıl pırıl , ışıltı, kişnemek…” doğadaki hiçbir varlık bunları ses olarak çıkarmaz o yüzden yansıma değillerdir.

2-İkilemeler 

Cümledeki anlamı kuvvetlendirmek anlatımı daha çekici hale getirip pekiştirmek için eş-yakın-zıt-biri anlamlı biri anlamsız yada ikisi de anlamsız sözcüklerin bir araya gelmesiyle kullanılır.

Örnekler;

akşam akşam

akıllı uslu

ileri geri

apar topar

eğri büğrü

şırıl şırıl

NOT

  • İkilemeler ayrı yazılır ve aralarına noktalama işareti konmaz. Ancak zamanla kalıplaşıp bitişik yazılanlar vardır ”birdenbire, suspus” gibi.

3-Deyimler 

Çoğunlukla kendi anlamından uzaklaşmış en az kelimeden oluşan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.

NOT

  • Deyimler soyut bir durumu somutlaştırmanın en iyi örneğidir.

Örnek;

Yaptığı son hareketle beğenildi. (soyut)

Yaptığı son hareketle gözümüze girdi. (somut)

  • Deyimler öğüt verip yol göstermez.

  • Genellikle sorularda aşağıdakilerden hangisinde deyim açıklaması ile birlikte verilmiştir diye çıkar.

Örnek;

Bu çocuklar tehlikeli işlerle uğraşıyorlar, ateşle oynuyor hepsi.

6-Atasözleri 

Uzun gözlemlere dayanılarak söylenmiş halka mal olmuş ve öğüt veren sözlerdir.

Örnek;

Bir elin nesi var iki elin sesi var. (başarıya ulaşmak için birlik beraberlik gerekir)

NOT

  • Atasözleri kalıplaşmış olduğu için hiçbir sözcüğünün yerine başka bir sözcük konulmaz.

  • Son zamanlarda ÖSYM paragrafta ele aldığı konuyu hangi atasözü karşılar gibi sorular sormaktadır.

5-Kalıplaşmış Söz  Öbekleri 

ÖSYM nin en çok sevdiği ve soruların sık geldiği yer kalıplaşmış söz öbekleridir. Sorularda altı çizili yada tırnak içerisinde bir söz verilir ve bu sözle anlatılmak isteneni bulmamız istenir.

  • Bu sorularda bize verilen kelimeye kesinlikle yorum katmadan beynimizde somutlandırmalıyız.

  • eğer soruda bize …. sözle anlatılmak istenen nedir gibi bir soru gelirse verilen sözün çağrıştırdıkları anlamları somutlayan karşılayan seçeneği bulmamız gerekir.Bu soruda bizden konu veya anafikir istenmez.

  • eğer soruda bize …. bu sözün parçaya kattığı anlamı sorarsa burada parçanın konusu ve ana fikrini bulmalıyız.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir